Su Medeniyeti ve Mikail Bayram Kitabı
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü ile Yazarlar Birliği Konya Şubesi, 26-27.Haziran.2009 tarihinde birlikte düzenledikleri Su Medeniyeti...
A+A-
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü ile Yazarlar Birliği Konya Şubesi, 26-27.Haziran.2009 tarihinde birlikte düzenledikleri Su Medeniyeti Sempozyumu ile tarihe önemli bir kayıt düştüler.
Su medeniyetin, medeniliğin önemli varlık sebeplerindendir.
Batıda, Doğuda, Asya'da, Avrupa'da medeniyetin merkezi olan şehirlere baktığımızda hep su kenarlarında kurulduğunu görürüz.
Bu açıdan Konya suya uzak bir şehir. Ama susuz bir şehir değil.
Sorun, suyun yeraltından kaynaması gibi bu şehrin toplumsal ve tarihi derinliklerindeki birikimin gün yüzüne çıkartılması sorunudur. Bu kaynakların doğru kanallardan beslenmesinin sağlanmasıdır.
İşte bu yüzden su konulu bir medeniyet toplantısının Konya'da yapılması ayrı bir değer taşımaktadır. Bu gibi sempozyumlarla Konya tarihinin derinliklerinde olan ama ne yazık ki uzun zamandır yitirdiği medeniyet tasavvurunu yeniden diriltmelidir.
İçerik bakımından dolu dolu geçen sempozyumun Mehmet DOĞAN'ın muhteşem açılış konuşmasının da yer aldığı bir kitap olarak bir an önce yayınlanması, araştırmacıların hizmetine sunulması gerekmektedir.
KOSKİ'nin bu hizmeti de gereği gibi yerine getireceğine şüphe yoktur.
Su konusuna hizmet edenler bilsinler ki su gibi aziz olurlar.
Bu sempozyuma da emeği geçenler su gibi aziz olsunlar.
..................
Sempozyum esnasında, aynı zamanda sempozyumun genel sekreterliğini yapan değerli hocam Doç. Dr. Mustafa DEMİRCİ son çalışmalarını bana takdim ettiler. Doç. Dr. Mustafa DEMİRCİ "Selçuklu'dan Osmanlı'ya Bilim, Kültür ve Sanat" başlıklı editörlüğünü yapmış olduğu kitabı şahsım için imzaladılar.
Kitabın özelliği ve güzelliği "Prof. Dr. Mikail BAYRAM'a Armağan" olarak yayınlanmasıydı.
Prof. Dr. Mikail BAYRAM üzerine değerlendirme yapma hadsizliğinde bulunmayacağım. Sadece bir kaç şahsi kanaatimi sizlerle paylaşmak isterim.
Cumhuriyet tarihinde resmi ideolojinin uydurduğu resmi tarih yalanları ne yazık ki cumhuriyet tarihi ile sınırlı kalmamıştır. Ulus devlet kurma sürecinde bu ülke insanının bin yıllık tarihi üzerinde birçok tahrifat yapılmıştır. Bu tahrifat sadece tarihi resmileştirmekle kalmamış, tarih biliminin de bu tahrifat üzerine kurulmasına neden olmuştur.
İlk önce kimi siyasi sebeplerle resmi tarih projeleri oluşturulmuştur. Bu projeler ilk etap da devrim tarihi, inkılaplar üzerinden gerçekleştirilmiştir. Ama zamanla ekonomik, dini ve turistik nedenlerle yeni yalanlar uydurulmuş ve bunlara da vatandaşın inanması istenmiştir (sağlanmıştır).
Gerçek tarihçi farkı burada ortaya çıkmaktadır. İşte Prof. Dr. Mikail BAYRAM'ın bir tarihçi olarak, bir bilim adamı olarak tarihi sorgulayan, yorumlayan tavrı ile ayrı bir yeri vardır.
Prof. Dr. Mikail BAYRAM, Selçuklu tarihi söz konusu olunca ilk akla gelen isimlerden birisidir.
Genel temayülün aksine sağlığında kıymetinin bilinmesi açısından Doç. Dr. Mustafa DEMİRCİ' nin Prof. Dr. Mikail BAYRAM' a Armağan kitabı bir vefa örneğidir.
Sayın DEMİRCİ böylelikle iki kere aziz olmayı hak etmiyor mu?
Batıda, Doğuda, Asya'da, Avrupa'da medeniyetin merkezi olan şehirlere baktığımızda hep su kenarlarında kurulduğunu görürüz.
Bu açıdan Konya suya uzak bir şehir. Ama susuz bir şehir değil.
Sorun, suyun yeraltından kaynaması gibi bu şehrin toplumsal ve tarihi derinliklerindeki birikimin gün yüzüne çıkartılması sorunudur. Bu kaynakların doğru kanallardan beslenmesinin sağlanmasıdır.
İşte bu yüzden su konulu bir medeniyet toplantısının Konya'da yapılması ayrı bir değer taşımaktadır. Bu gibi sempozyumlarla Konya tarihinin derinliklerinde olan ama ne yazık ki uzun zamandır yitirdiği medeniyet tasavvurunu yeniden diriltmelidir.
İçerik bakımından dolu dolu geçen sempozyumun Mehmet DOĞAN'ın muhteşem açılış konuşmasının da yer aldığı bir kitap olarak bir an önce yayınlanması, araştırmacıların hizmetine sunulması gerekmektedir.
KOSKİ'nin bu hizmeti de gereği gibi yerine getireceğine şüphe yoktur.
Su konusuna hizmet edenler bilsinler ki su gibi aziz olurlar.
Bu sempozyuma da emeği geçenler su gibi aziz olsunlar.
..................
Sempozyum esnasında, aynı zamanda sempozyumun genel sekreterliğini yapan değerli hocam Doç. Dr. Mustafa DEMİRCİ son çalışmalarını bana takdim ettiler. Doç. Dr. Mustafa DEMİRCİ "Selçuklu'dan Osmanlı'ya Bilim, Kültür ve Sanat" başlıklı editörlüğünü yapmış olduğu kitabı şahsım için imzaladılar.
Kitabın özelliği ve güzelliği "Prof. Dr. Mikail BAYRAM'a Armağan" olarak yayınlanmasıydı.
Prof. Dr. Mikail BAYRAM üzerine değerlendirme yapma hadsizliğinde bulunmayacağım. Sadece bir kaç şahsi kanaatimi sizlerle paylaşmak isterim.
Cumhuriyet tarihinde resmi ideolojinin uydurduğu resmi tarih yalanları ne yazık ki cumhuriyet tarihi ile sınırlı kalmamıştır. Ulus devlet kurma sürecinde bu ülke insanının bin yıllık tarihi üzerinde birçok tahrifat yapılmıştır. Bu tahrifat sadece tarihi resmileştirmekle kalmamış, tarih biliminin de bu tahrifat üzerine kurulmasına neden olmuştur.
İlk önce kimi siyasi sebeplerle resmi tarih projeleri oluşturulmuştur. Bu projeler ilk etap da devrim tarihi, inkılaplar üzerinden gerçekleştirilmiştir. Ama zamanla ekonomik, dini ve turistik nedenlerle yeni yalanlar uydurulmuş ve bunlara da vatandaşın inanması istenmiştir (sağlanmıştır).
Gerçek tarihçi farkı burada ortaya çıkmaktadır. İşte Prof. Dr. Mikail BAYRAM'ın bir tarihçi olarak, bir bilim adamı olarak tarihi sorgulayan, yorumlayan tavrı ile ayrı bir yeri vardır.
Prof. Dr. Mikail BAYRAM, Selçuklu tarihi söz konusu olunca ilk akla gelen isimlerden birisidir.
Genel temayülün aksine sağlığında kıymetinin bilinmesi açısından Doç. Dr. Mustafa DEMİRCİ' nin Prof. Dr. Mikail BAYRAM' a Armağan kitabı bir vefa örneğidir.
Sayın DEMİRCİ böylelikle iki kere aziz olmayı hak etmiyor mu?
Merhaba 04.07.2009
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.