Toprak gibi kelimeleri de fethettik
TYB Konya Şubesi konferanslarında bu hafta “Edebiyatımızda Yabancı Dil” konusu konuşuldu:
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin düzenlediği konferansta Prof. Dr. Ahmet Kazım Ürün, Doç. Dr. Mustafa İsmail Dönmez, Dr. Eda Bayrakçı ve Dr. Sena Küçük edebiyatımızda yabancı dillerin geçmişten günümüze etkilerini anlattı. Ahmet Çelik’in koordinatörlüğü ve Kazım Ürün’ün yönetiminde yapılan program Meram Belediyesi Tantavi Kültür Sanat Merkezinde gerçekleşti.
Kazım Ürün’ün açış konuşmasından sonra ilk sözü alan Mustafa İsmail Dönmez “Toprakları nasıl fethettiysek, oraların kelimelerini de fethettik. Bazı diller yalnız bir vatanda değil, birçok vatanda devlet kurmuş büyük milletlerin dilidir. Bu diller hâkim oldukları milletlerden vergi alır gibi kelime de alırlar. Bunları millileştirerek kendi kelimeleri yaparlar. Fethedilmiş ülkeler gibi bunlar da fethedilmiş kelimelerdir. Bu diller ulaştıkları milletlere kendi kelimelerini de verirler Türkçe, Arapça, Latince ve İngilizce böyle dillerdir. Bu tür diller öz dil değildir. Bugün Osmanlı Devleti’nin ulaştığı Arap ülkelerinde ve balkanlarda çok fazla Türkçe kelime kullanılmaktadır” dedi.
Türkçeden Arapçaya geçen kelimelere dair akademik çalışmalar yapılıp kitaplar yayımlandığına işaret eden Dönmez “Türk dili milliyetçisi, Kamus-ı Türkî müellifi Şemsettin Sami Türkçe için ‘Osmanlıca’ ya da ‘Osmanlı Dili’ ifadelerinin kullanılmasını doğru bulmaz. ‘Lisan ve Edebiyatımız’ adlı makalesinde yaygın bir şekilde kullanılan Osmanlı Lisanı üç dilden mürekkeptir ifadesinin hatalı olduğunu izah eder” diye konuştu. Her dil bir dildir ve bizim dilimizin de Türk Dili olduğunu belirtir. Türkçeye en çok Arapça ve Farsça kelimelerin girdiğini ama bunların dilin esasını değiştirmediğini söyler” diye konuştu.
Şemsettin Sami’nin İngilizcede yarı yarıya Fransızca kelimeler olduğu halde yabancı dil sayıldığını dile getirdiğini de kaydeden Dönmez sözlerini “Fransızca ve İngilizcede 90.000 kelime imlâ ve manâda müşterektir. Her ikisi de bu kelimelerin çoğunu Latinceden almıştır ama kendilerine mâl ederek millileştirmiştirler” diyerek tamamladı.
BAYRAKÇI: DİLİ BİR ERGEN GİBİ NİTELENDİREBİLİRİZ
Dilin sürekli değişen yaşayan bir birey olduğunu anlatan Eda Bayrakcı’da “Ben bugün biraz daha dile bir varlık katmak istiyorum açıkçası. Evet, dil yaşayan bir bireydir. Hatta biraz daha öteye giderek dili; heyecanını kaybetmeyen, kendini bulmaya çalışan, kendi kararlarını vermekte ısrar eden, kendine özgü tercihleri ve seçimleri olan, baskıları reddeden, zaman zaman havalı görünmeye çalışan, popüler ve yabancı kelimeleri aralara serpiştiren, gelişmeleri yakından takip eden her zaman bilime karşı ilgisi olan ben merkezci bir ergen gibi nitelendirebiliriz” dedi.
Yabancı kelimelere Türkçe karşılık bulmaktansa, yanlış olanın tercih edildiğini; bu yüzden de öğrencilerini Türkçe ve Türkçeleşmiş kelimeler kullanmaya yönlendirdiğini anlatan Bayrakcı ünlü kişilerin de bu noktada gençlere yanlış örnek olduğunu, çevirmenlerin, yazarların ve çevrelerinin dönemin psikolojisinin tamamına tam teşekküllü vâkıf olması gerektiğini sözlerine ekledi.
KÜÇÜK: DİLİN EN BÜYÜK ETKİSİ ŞİİRDE
Konuşmasına, yabancılık kavramını anlatarak başlayan Sena Küçük’de Türkçe ile bağlantıyı kendi özünden olmayan, yabancı gören bireylerin zamanla yapılan yanlışlarla kendinin bir parçası olarak kabul etmeye başladığını, kendini ifade etmek için doğru yollar ve kelimeler bulmak gerektiğinin altını çizerek yabancı dilin en büyük etkisinin şiir üzerinde görüldüğünü söyledi.
Muhtelif şair ve şiirlerinden örnekler veren Küçük “Dili kıvrak ve etkileyici kullanmak elbette şairin hakkı. Dili tüm imkânlarıyla kullanır şair, ancak doğru şekilde olmak kaydıyla” diyerek sözlerini tamamladı.
ÇİNİ PLAKET, KATILIM BERATI
İzleyicilerden gelen soruların cevaplanmasından sonra TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet Çaycı, Doç. Dr. Ahmet Akman, TYB Yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Ahmet Tarhan ve Salih Sedat Ersöz tarafından konuşmacılara özel hazırlanmış çini plâket, katılım beratı ve TYB Konya Şubesinin 2021 etkinliklerinin çözümlemesinden oluşan “İnsanlığa Sözümüz Var” adlı kitabı takdim etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.