Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde Alevilik Konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde Alevilik Konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde geçtiğimiz Cumartesi günü saat 4,30'da gerçekleştirilen "Safevilik, Diğer Deyişle Alevilik" adlı etkinliğin...

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde geçtiğimiz Cumartesi günü saat 4,30'da gerçekleştirilen "Safevilik, Diğer Deyişle Alevilik" adlı etkinliğin konuşmacısı Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ oldu.

"Hz. Ali ile Hz. Muaviye arasındaki çekişmede taraf değiliz." diyen Küçükdağ, "Türiye'deki Aleviliğin Hz. Ali ve Kerbela ile ilgisi yoktur. Türkiye'deki Alevilik Safeviliktir." dedi.

Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ sözlerine şöyle devam etti:

Anadolu insanı Sünni çizgide ehlibeyt inancındadır. Bu durum Safevilerin faaliyetlerine kadar böyle geldi. Mesela İbni Batuda Anadolu'ya geldiğinde burada bir Alevilikten bahsetmiyor.

Hacı Bektaş Veli sünnidir. Samavna Gazisi oğlu Şeyh Bedreddin Alevi değildir ancak isyan edince dini kullanmıştır. Bedreddin aslında devlet kurmak için hareket etmiştir. Daha sonraki yüzyıllarda herkes elbirliği ile Osmanlıyı yüceltmeye çalışmışlardır. Alevilik dediğimiz hadise Safeviliktir. Safevilik de mezhep değil bir tarikattır. Kurucusu Şeyh Safiyyüddin Sünni bir insandır. Safüyyiddin'den sonraki dönemde Şeyh Cüneyd döneminde tarikatı yayma faaliyetleri Anadolu'da devam etmiştir. Başlangıçta Şeyh Safiyyüddin bir tarikat devleti kurma niyetindedir. Bunu Şah İsmail gerçekleştirmiştir. Şah İsmail safevi devletini Tebriz merkezli kurduktan sonra Anadolu'ya dailerini göndererek tarikatını yaymaya devam etmiştir. Bu dönemlerde özellikle Konya ve Karaman bölgesinden birçok Türkmen Tebriz taraflarına giderek Şah İsmail'e yardım etmiş ve devleti kurmuşlardır. Safevilik yani Alevilik Türkmenlere has bir tarikattır. Sultan İkinci Bayezid Safevi tehlikesini gördükten sonra sınırları kontrol altına almıştır. Safevileri sıkı takibe almıştır. Daha sonra Yavuz plansız bir şekilde sefere çıkmış Çaldıran'da Safevileri yenmiştir fakat Yavuz'un niyeti Karabağ'a kadar gidip Şah İsmail'i tamamen ortadan kaldırmaktı. Ancak, ordunun isteği üzerine geri dönmek zorunda kalmıştır. Safeviler Anadolu'da Bektaşiliğe ve Mevleviliğe sızmak istemişler böylece Mevlevi Postnişini Divani Mehmet Efendiyi etkileri altına almışlardır. Bir dönem Kalendirilik ve Haydarilik Osmanlı taraftarı iken sonradan Safevi taraftarı olmuş fakat Bektaşilik daima Osmanlıyı destekleşmiştir. Sultan İkinci Bayezid Firdevs-i Rumi'yi Bektaşi menakibnamesini derlemek için görevlendirmiştir. Osmanlı Devleti Balım Sultan'ın Bektaşilik tarikatını kurması için desteklemiştir. Mevlevilik de, safevileşmemek için Nakşibendiyye ile irtibata geçmiştir.

Osmanlıya yapılan isyanlarda ve Osmanlının yıkılışında Safevilerin etkisi büyüktür. Bunun yanında İran bölgesindeki Safeviler yani Aleviler zamanla Caferi mezhebini benimsemişlerdir. Bu benimsemede Osmanlının büyük etkisi olmuştur. Sınırların denetlenmesi ve Osmanlının sıkı takibi neticesinde Anadolu'daki Alevilerin İran'daki Safeviler ile olan bağlantıları azalmıştır. Bunun neticesinde de Anadolu'daki Safevilerin Caferileşmesi mümkün olmamış ve on beşinci asırdaki asliyetini muhafaza etmişleridir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.