Türkü Gecesi
" Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." M. Kemal AtatürkYazıma Atatürk'ün bu güzel vecizesi ile başlamak istedim. Milletin...
A+A-
" Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir."
M. Kemal Atatürk
Yazıma Atatürk'ün bu güzel vecizesi ile başlamak istedim. Milletin gözü kulağı, hisseden kalbi olan sanatçılarımızın varlığı, devletimizin bekası için olmazsa olmazı.
Atatürk'ün bu vecizesinin vermek istediği mesajı en iyi anlayan kuruluşlardan biri de Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi oldu. TYB Konya Şubesi 2010-2111 dönemi kültürel etkinlikleri arasında halk âşıklarını buluşturmaya devam etti. Geçtiğimiz günlerde ikincisi düzenlenen gecede âşıkları Konya evinde buluşturan TYB yönetim kurulu üyelerinden Dr. Aziz Ayva ile Şaban Özdemir Beyefendiler biz Türkü âşıklarına unutulmaz bir gece yaşattılar. Programın konukları Âşık Ataroğlu, Öksüz Ozan, Yağız Ozan, Zikri Aliyar, Âşık Hanoğlu, Âşık Merami, Âşık Hürmeti, Adanalı Âşık Ahmet Şener ve Şair Fahrettin Tan idi. Âşıklarımız bizleri adeta dağların doruklarına çıkardılar, göklerde uçurdular, uçsuz bucaksız yaylalarda hayallere daldırıp özgürce yad ellere saldılar.
Ben de türkülerle ağlayan, türkülerle gülen, hayatın tadını Türkülerde bulan bir halk aşığı olarak bu güzel mecliste yer almayı bir görev addettim. Düzenlenen bu Âşıklar Meclisinde yer almış olmanın hazzından aldığım cüretle, üstatlarımın affına sığınarak yazdığım şiirlerimle gönül dostlarıma hoş geldiniz diyorum:
TÜRKÜ MECLİSİ
Evimize hoş geldiniz yarenler,
Türlü türlü çiçekleri derenler,
Hak aşığı, doğru sözü sevenler
Evimize hoş geldiniz yarenler
****
Bu gün de gönüllerimiz şenlensin
Sazlar çalınıp, türküler söylensin
Sevenler sevgiler ile gönensin
Evimize hoş geldiniz yarenler
***
Anuş der ki sözü uzatmayalım
Fazla bekletip usandırmayalım,
Meclisimizden ayrı kalmayalım
Evimize hoş geldiniz yarenler
Âşık Ataroğlu'nun bir aile ocağının sıcaklığını hissettiren sazlı sözlü güzel muhabbeti bizlerin ortama uyum sağlamamıza yardımcı oldu. Ozanlarımız arasında bulunan usta sanatçı Zikri Aliyar'dan sizlere bahsetmeden edemeyeceğim. Yıllarını bu mesleğe vermiş, yeni nesillerin manevi gıdalarının zenginleşmesi için uğraşmış bir ağabeyimiz. Sazıyla sözüyle hem efendi hem de babacan. Âşıklık geleneğinin ayrılmaz bir parçası olan atışma ve bu mesleğin en zor icra edilen "leb değmez"i ile bizleri mest etti. Bizleri mest eden yalnızca Zikri Aliyar mı? Genç ozanlarımızdan Hanoğlu'nun okuduğu duygu yüklü şiirle hüzünlenirken, Fahrettin Tan'ın okuduğu kahramanlık şiirleriyle de coştuk.
Konya'nın geleneklerinden olan "çetnevir" in türkülere taşınması çok enteresan bir olay oldu. Ataroğlu, Öksüz Ozan, Yağız Ozan ve Zikri Aliyar'ın atışmaları, bizleri gelenek ve göreneklerimizi hatırlamak ve canlı tutmak babında çok mutlu etti. Adanalı Âşık Ahmet Şener'in okuduğu "Annem" şiiri dinlemeye ve alkışlanmaya değerdi doğrusu. Onun güzel şiirinde aile ocağının kutsallığını bir anne sıcaklığıyla yaşadık. Bu güzel duyguları yaşatan ozanımızı kutluyor ve dillerine sağlık diyorum. Ahmet Bey'in şiirini duyup da şimdi anneme bir şiir yazmadan geçersem olmaz. Şiirimi annem adına yazıyorum; amma tüm annelere ithaf ediyorum ve ellerinden öpüyorum:
ANNEM
Gözümü açtığımda seni gördüm
Ne kadar da sıcak bakarsın annem
Bir tatlı tebessüm, bir ılık nefes
Sel gibi içime akarsın annem
***
Hiç usanmadan uykudan kalkarsın
Aç gitmesin diye çayı koyarsın
Bir şey eksik olsa avuç ovarsın
Açlığı tokluğa kararsın annem
***
Bizimle ağlar bizimle gülersin
Bir ekmeği üçe dörde bölersin
Kapıya geleni buyur edersin
Fakir fukarayı görürsün annem
***
Gözümüzün nuru, sevgi pınarı,
Kışa saklardın ayva ile narı
Ilgıt ılgıt esen saba rüzgarı
Gönül kapım açık dolarsın annem
***
Anuş der ki seni nasıl anlatsam
Dertli başımı omzuna yaslasam
Terini doya doya koklasam
Burcu burcu bahar kokarsın annem
Bütün annelerimizi bu şiirle yad ettikten sonra gelelim muhabbetimizin sonuna. Geceyi düzenleyen Şaban ve Aziz beyler programın her ayın ilk cuma akşamı tekrarlanacağı muştusunu verdiler. Bizleri yeniden manevi iklim kuşaklarında gezdirecek olan Âşıklarımızın ve türküye gönül verenlerin sohbetine katılmak üzere tüm yâr ve yârenleri 4 Şubat Cuma akşamı saat yediden sonra TYB Konya evine bekliyoruz.
Gönüllerimizin şen ve mutlu olması dileğiyle...
M. Kemal Atatürk
Yazıma Atatürk'ün bu güzel vecizesi ile başlamak istedim. Milletin gözü kulağı, hisseden kalbi olan sanatçılarımızın varlığı, devletimizin bekası için olmazsa olmazı.
Atatürk'ün bu vecizesinin vermek istediği mesajı en iyi anlayan kuruluşlardan biri de Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi oldu. TYB Konya Şubesi 2010-2111 dönemi kültürel etkinlikleri arasında halk âşıklarını buluşturmaya devam etti. Geçtiğimiz günlerde ikincisi düzenlenen gecede âşıkları Konya evinde buluşturan TYB yönetim kurulu üyelerinden Dr. Aziz Ayva ile Şaban Özdemir Beyefendiler biz Türkü âşıklarına unutulmaz bir gece yaşattılar. Programın konukları Âşık Ataroğlu, Öksüz Ozan, Yağız Ozan, Zikri Aliyar, Âşık Hanoğlu, Âşık Merami, Âşık Hürmeti, Adanalı Âşık Ahmet Şener ve Şair Fahrettin Tan idi. Âşıklarımız bizleri adeta dağların doruklarına çıkardılar, göklerde uçurdular, uçsuz bucaksız yaylalarda hayallere daldırıp özgürce yad ellere saldılar.
Ben de türkülerle ağlayan, türkülerle gülen, hayatın tadını Türkülerde bulan bir halk aşığı olarak bu güzel mecliste yer almayı bir görev addettim. Düzenlenen bu Âşıklar Meclisinde yer almış olmanın hazzından aldığım cüretle, üstatlarımın affına sığınarak yazdığım şiirlerimle gönül dostlarıma hoş geldiniz diyorum:
TÜRKÜ MECLİSİ
Evimize hoş geldiniz yarenler,
Türlü türlü çiçekleri derenler,
Hak aşığı, doğru sözü sevenler
Evimize hoş geldiniz yarenler
****
Bu gün de gönüllerimiz şenlensin
Sazlar çalınıp, türküler söylensin
Sevenler sevgiler ile gönensin
Evimize hoş geldiniz yarenler
***
Anuş der ki sözü uzatmayalım
Fazla bekletip usandırmayalım,
Meclisimizden ayrı kalmayalım
Evimize hoş geldiniz yarenler
Âşık Ataroğlu'nun bir aile ocağının sıcaklığını hissettiren sazlı sözlü güzel muhabbeti bizlerin ortama uyum sağlamamıza yardımcı oldu. Ozanlarımız arasında bulunan usta sanatçı Zikri Aliyar'dan sizlere bahsetmeden edemeyeceğim. Yıllarını bu mesleğe vermiş, yeni nesillerin manevi gıdalarının zenginleşmesi için uğraşmış bir ağabeyimiz. Sazıyla sözüyle hem efendi hem de babacan. Âşıklık geleneğinin ayrılmaz bir parçası olan atışma ve bu mesleğin en zor icra edilen "leb değmez"i ile bizleri mest etti. Bizleri mest eden yalnızca Zikri Aliyar mı? Genç ozanlarımızdan Hanoğlu'nun okuduğu duygu yüklü şiirle hüzünlenirken, Fahrettin Tan'ın okuduğu kahramanlık şiirleriyle de coştuk.
Konya'nın geleneklerinden olan "çetnevir" in türkülere taşınması çok enteresan bir olay oldu. Ataroğlu, Öksüz Ozan, Yağız Ozan ve Zikri Aliyar'ın atışmaları, bizleri gelenek ve göreneklerimizi hatırlamak ve canlı tutmak babında çok mutlu etti. Adanalı Âşık Ahmet Şener'in okuduğu "Annem" şiiri dinlemeye ve alkışlanmaya değerdi doğrusu. Onun güzel şiirinde aile ocağının kutsallığını bir anne sıcaklığıyla yaşadık. Bu güzel duyguları yaşatan ozanımızı kutluyor ve dillerine sağlık diyorum. Ahmet Bey'in şiirini duyup da şimdi anneme bir şiir yazmadan geçersem olmaz. Şiirimi annem adına yazıyorum; amma tüm annelere ithaf ediyorum ve ellerinden öpüyorum:
ANNEM
Gözümü açtığımda seni gördüm
Ne kadar da sıcak bakarsın annem
Bir tatlı tebessüm, bir ılık nefes
Sel gibi içime akarsın annem
***
Hiç usanmadan uykudan kalkarsın
Aç gitmesin diye çayı koyarsın
Bir şey eksik olsa avuç ovarsın
Açlığı tokluğa kararsın annem
***
Bizimle ağlar bizimle gülersin
Bir ekmeği üçe dörde bölersin
Kapıya geleni buyur edersin
Fakir fukarayı görürsün annem
***
Gözümüzün nuru, sevgi pınarı,
Kışa saklardın ayva ile narı
Ilgıt ılgıt esen saba rüzgarı
Gönül kapım açık dolarsın annem
***
Anuş der ki seni nasıl anlatsam
Dertli başımı omzuna yaslasam
Terini doya doya koklasam
Burcu burcu bahar kokarsın annem
Bütün annelerimizi bu şiirle yad ettikten sonra gelelim muhabbetimizin sonuna. Geceyi düzenleyen Şaban ve Aziz beyler programın her ayın ilk cuma akşamı tekrarlanacağı muştusunu verdiler. Bizleri yeniden manevi iklim kuşaklarında gezdirecek olan Âşıklarımızın ve türküye gönül verenlerin sohbetine katılmak üzere tüm yâr ve yârenleri 4 Şubat Cuma akşamı saat yediden sonra TYB Konya evine bekliyoruz.
Gönüllerimizin şen ve mutlu olması dileğiyle...
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.