TYB Konya Genel Kurulundan Notlar
Uzun, çok uzun zamandır Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin genel kuruluna katılmıyordum. Bir kısmında yurt dışındaydım, o kadar ortada görünmüyormuşum ki, beni hala yurt dışında sanıyormuş arkadaşlar dostlar. Yoğun bir akademik süreç, çalışma, tez vs derken, ihmal ettiğim ne çok şey varmış, şimdi daha iyi anlıyorum. Uzaktan (imrenerek) baktığım, dost arkadaş buluşmalarında, toplantılarında, aktivitelerinde akla gelmeyen, davet edilmeyen, yokluğu hissedilmeyendim sanırım. Çağırsak da gelmez zaten diye düşünülen de denilebilir belki, kim bilir? Pandemi akademi vs derken böyle bir açılım iyi geldi.
Protokolün arkasında, genel kurul için gelen isimlere, dost simalara bakarken, yıllar yıllar öncesinde, TYB’nin çiçekli böcekli bahçesinde binbir yoklukla, bin muhabbetle, kendimizi anlamlı hissettiğimiz programlar, gönülden sohbetler, derin tartışmalar, anlamlı okumalar, tanışıklıklara vesile olan günleri hatırladım. Nostalji gibiydi. Bazıları, enerjisini, görüntüsünü yılların eskitemediği sima ile aynılığı korurken bazıları bedenen, fiziken yıpranmış, değişmiş, saçlar azalmış ya da aklanmış, yorulmuş olsa da kültür ve sanatın verdiği o dinçlik içinde enerjilerini koruyor görünüyordu. Kendimdeki yorgunluğu ve yılgınlığı saymıyorum bile… Yeni yüzler, simalar, enerjileri, umutları ile bir sinerji yayıyordu Tantavi kültür merkezindeki toplantıya… Her zaman yeni, değerli bir sima ila tanışmanın mekanı olmuştur TYB benim için. Bu kez de öyle oldu. Onun dışında eksilen, dökülen, pek sık görüşülemeyen dostlukların da hüzün mekanı diyebiliriz yine. Başkan Ahmet Köseoğlu pandemi ve sonrasında hayatlarını kaybeden üyelerden bahsedince Zeki Oğuz abi ile TYB bahçesinde ve sonrasında Yazılacak Çok Şeyimiz Var gezilerinde yaptığımız yolculuklar, fotoğraf makinası, sigarası, sohbeti ile gözümün önünde canlandı birden… Birbirinden çok farklı ve değerli insanlarla yolumuzun kesiştiği önemli bir merkez, mekan olmuştu TYB. Konya’nın kapılarını bana açan bir anahtardı da diyebiliriz belki. Hayatıma kattığı değerler açısından çok önemli bir yeri vardı, hala var.
TYB genel kurulunda Konya Milletvekilleri Sayın Tahir Akyürek ve Sayın Mehmet Baykan’ı da dinledik. Bir an, 2007 ya da sonrasında, TYB yönetimi olarak sayın Akyürek’ten randevu isteyip de uzuuun bir bekleyişten sonra şimdi yıkılmış olan belediye binası makam odasındaki ilk konuşmamız geldi aklıma. Gülümsedim. O zaman gençliğin verdiği heyecanla çok eleştiri de yazmıştık kendisine. Başkan eleştiriye karşı tahammüllü müydü, dinleyip faydalanıyor muydu yoksa bizi okumuyor muydu bilmiyorum! O dönemin yöneticileri gerçekten eleştiriler konusunda daha esnekti, yazarlar da daha cesurdu. İçtenlikle kendilerine göre gördükleri yanlışları rahatça yazabiliyordu.
Mehmet Baykan’ın mavera dergisi ve sonrası hakkındaki anekdotları, üstüne şiir ve hatırat kitabı çıktığı(çıkacağını) öğrenmek de şaşırttı beni. Selçuklu Diriliş Gençliği Derneği olarak Ankara’da spor genel müdürü iken ziyaret etmiştik, tabii onun bu yönlerini o zamanlar bilmiyordum. Daha yakından takip edip, kitaplara ulaşabilirsem, sizinle de paylaşacağım inşallah… Başkanlar ve vekiller derken, Halil Ürün başkanın yine her zamanki gibi duygusal, heyecan veren konuşması beni gençlik yıllarıma, Konya’ya ilk geldiğim yıllara götürdü. Özlemişim böyle bir konuşma dinlemeyi… Artık her şey yavan, tekdüze, heyecan uyandırmıyor. Resmi bültende akıllı zeka uygulamalarının metin seslendirmesi gibi konuşmalar… Halil Ürün yine gönülden, duygularıyla, coşkuyla konuşuyor aradan geçen onca yıla rağmen… Ahmet Kazım Ürün, Halil Ürün’ün yeni çıkan kitabını takdim etti, hızla okudum. Belki ayrıca yazılmalı ama buraya eklemeden de geçemeyeceğim. Halil Ürün kitabını keşke sadece hatırat olarak yazmış olsaydı. Daha geniş, tafsilatlı. Yurt dışı gezilerinde yazdığı mektuplar, ya da notlar vardı. Birkaç tanesine tarih düşülmüş, diğerlerine de düşülerek, daha ayrıntılı yazılsa daha güzel olurdu. Bir de, her mektubun sonunda Halil Ürün imzası da pek şık olmamış, editörün gözünden kaçmış galiba. Kitap zaten başkanın adıyla basılmış, mektupların sonunda tekrar ve tekrar Halil Ürün ismi biraz yadırgatıcı olmuş.
Genel kurula kimler geldi, neler dedi, haber metninde okursunuz, okumuşsunuzdur mutlaka. Bunlar, bir kalemde, kendi prizmamdan yansıyanlar. TYB’nin nabzı (heyecanla) atmaya devam ediyor. Atsın da. Bu anlamda, yeni seçilen yönetimi tebrik eder, başarılar dilerim…