Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin 2010 yılı kültürel etkinliklerinin ikincisi geçtiğimiz Cumartesi günü saat 14,00'de İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Çanakkale'yi Anmak ve Anlamak adlı programa konuşmacı olarak katılan SÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Mustafa Arıkan, Konya'nın hem Çanakkale'de hem de İstiklal Savaşında en çok şehit veren yerlerden birisi olduğunu ifade etti.
Seçkin bir dinleyici topluluğunun katıldığı etkinlik 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferinin 95. Seneidevriyesi etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirildi.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Arıkan, yaptığı konuşmada ilk olarak Balkanlar'ın fethedilmesi ve 1453 yılında da İstanbul'un fethedilmesi sonucunda Hilal ile Haç'ın savaşının artarak devam ettiğini belirtti. Arıkan sözlerine şöyle devam etti: "Ortodoksluk gibi, Kudüs gibi bazı yerlerin Osmanlı toprakları içerisinde yer alması Haçlıların hep iştahını kabartmıştır. Osmanlı, 1683'te duraklamasının ardından sürekli geri çekilmek durumunda kalmıştır. Batılılar daha sonraları Osmanlı topraklarına fitne sokmak suretiyle ülkeyi içten parçalamayı hedef edinmişlerdir. Balkan savaşı Türk aydını ve askeri üzerinde çok menfi izler bırakmıştır. Balkanlardaki çeteler de Türklere yönelik çok büyük zulümler yaptılar. Çanakkale Savaşı'ndaki kahramanlık Türk milletinin moralini yükseltmiştir.
28 Haziran 1914 yılında başlayan 1. Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı, mecburen ittifak arayışına girdi. Aslında Almanya hayranlığından söz edemeyiz. Hatta Talat Paşa Almanya ile savaşa girilse de girilmese de değişen bir şeyin olmayacağını söylemişti. Savaş yıllarında Enver Paşa tarafından oluşturulan ve Tebriz'den Bakü'ye kadar ilerleyen İslam Ordusu'nun güya müttefikimiz olan Almanya ile bile savaşmıştır. Bu da aslında Almanya'nın dost değil düşman olduğunun bir göstergesidir.
18 Mart 1915 yılındaki ve öncesindeki harekatta verilen şehit sayısı sadece 100 civarındadır.Asıl bu tarihten sonra başlayan kara harekatındaki şehit sayısı çok fazladır."
Tarihin en büyük askeri çıkarmasının 1944 yılındaki Normandiya çıkarması olduğunu, ikinci büyük askeri çıkarmanın ise Çanakkale çıkarması olduğunu belirten Mustafa Arıkan sözlerini şöyle sürdürdü: "Çanakkale Savaşı hakkında eser yazanların bir kısmı ya Mustafa Kemal Paşa'dan hiç bahsetmiyor ya da Mustafa Kemal Paşa haricinde kimseden bahsetmiyor. Bu iki görüş de tenkit edilmeye muhtaçtır. Mustafa Kemal Çanakkale'de büyük kahramanlıklar göstermiştir. "
İbradalı İbrahim Hayreddin'in Çanakkale'de çok büyük kahramanlıklar gösterdiğini ve kabrinin şu anda Konya Musalla Mezarlığı'nda bulunduğunu belirten Arıkan şöyle devam etti: "Çanakkale'yi anlatmak istediğimizde Akif'ten bahsetmemiz şarttır. Ama günümüzde İslamcı olarak görülen bazı şahıslar Akif hakkında ileri geri konuşarak büyük şairin Çanakkale Savaşını çok abarttığını söylemektedirler. Bunları anlamak mümkün değildir. Çanakkale Savaşını küçük gören zihniyet bu milletin manevi dinamiklerine en büyük zararı vermektedirler. Çanakkale'de şehit olanların boyunlarında "Bedrin Aslanları"nın isimlerinin olması da dikkate şayandır. M. Akif, Çanakkale Savaşları sırasında Berlin'de bulunuyordu. Burada yazdığı manzumelerde Çanakkale'de Türk askerinin niçin savaştığını da anlatıyor." Mustafa Durdu