Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin Ramazan etkinlikleri kapsamındaki Huzur Sohbetleri'nin üçüncüsü dün akşam teravih namazından sonra TYB Konya Evi bahçesinde gerçekleştirildi.

TYB Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Saffet YURTSEVER'in düzenlediği "İslam'da Adalet ve İlim" adlı programa konuşmacı olarak SÜ İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Muhittin UYSAL katıldı.

Doç. Dr. Muhittin UYSAL, programda "Adalet ve İlim"le ilgili hadisleri yorumladı. İlmin iki türlü elde edilebileceğini; bunlardan birinin beş duyu, akıl, Kur'ân ve Hadis, diğerinin ise kalbe ilham/keşif yoluyla olduğunu söyledi. Uysal konuşmasında özetle; İslam, ilim ve adalet dinidir. Mensubu bulunduğumuz yüce İslam dini, hem dünyayı hem de ahireti kucaklayan bir dindir. Geldiği toplumlara ilim, adalet, eşitlik, ahlâk, huzur getiren bir dindir. Peygamberimiz Veda Haccı'nda yüz bin kişiye yaptığı konuşmasında haklar ve özgürlükler, insan hakları bakımından son derece önemli mesajlar vermiştir.

İlim kelimesi Kur'ân'da 105 yerde geçiyor, aynı türevden gelen kelimelerin sayısı ise 859'dur. Bu nedenle de İslâm dini bir ilim dinidir. Alimin mürekkebiyle şehidin kanı eş sayılmıştır. İlim yoluna girene cennetin yolları açılmıştır. Yerdeki ve gökteki melekler, hatta denizdeki balıklar bile ilimle uğraşanlar için dua eder ve istiğfarda bulunur. İlim olmayan yerden uzaklaşmamız, faydasız ilimle uğraşmamamız emrolunmuştur. Allahın rızasını gözeten, adalet ve ahlak ilkelerini gözeten, insanlığa faydalı olmayı amaçlayan her türlü çaba, eğitim faaliyeti İslamîdir.

İslâmı layıkıyla öğrenmeden iyi niyetle anlatan bir kişinin İslâm'a verdiği zarar, bilinçli olarak zarar veren İslam düşmanlarından daha fazladır.

Beş duyu, akıl, ayet ve hadis yoluyla edinilen şeriat bilgisinin yanında bir de sufîlerin direkt Allah tarafındankalblerine doğdurulan ilham ve keşif bilgisi vardır. Fakat şeriat bilgisi çok sağlam olmadan ilham ve keşif ilminin insanın ayağını kaydıracağını söyledi.

Adalet mülkün temelidir

Doç.Dr. Muhittin Uysal, "Adalet" konusunda da şunları söyledi:

"Adaletin toplumda ikame edilmesi İslâm'ın temel prensiplerindendir. Adalet, bir şeyi olması gereken yere koymaktır. Suçluya cezasını, hak sahibine de hakkını tam ve eksiksiz olarak teslim etmektir. Zulüm ise adaleti'in zıttıdır. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Adaletin olmadığı yerde eşitlikten, ahlâktan, disiplinden, hakların kâmil mânâda verilmesinden, huzurdan, ahenkten, örgütlü bir toplumdan ve hatta bir devletten bile söz edilemez. Bu nedenle Atatürk'ün de söylediği "Adalet mülkün, yani devletin temelidir" sözü ikinci asırdan beri Arabça yazılı kaynaklarda çok önemli bir kilometre taşı olarak söylenegelmiştir.

Bugün bir moda deyim olan "Hukuk devleti"nin en güzel örnekleri İslam tarihinde mevcuttur. İslam devlet başkanının, bir gayri Müslim ile bir köle ile aynı mahkemede yargılandığının örnekleriyle doludur tarihimiz. Hz. Ali devlet başkanıyken bir Yahudi ile birlikte Hakim karşısına çıkmış ve davayı kaybederek suçlu bulunmuştur.

Peygamberimiz şöyle buyuruyor: Bir saat adaletle hükmetmek, bin rekat nafile ibadetten daha hayırlıdır. Sizden önceki milletler sosyal adalete riayet etmedikleri için helak olup gittiler.

Allah, emanetleri, işleri, ehline, o işi en iyi yapacak olanlara vermenizi emrediyor. Peygamberimiz de "İş, ehlinin dışındakilere verildiği zaman kıyameti, toplumsal çöküşü bekleyiniz" buyuruyor.

Toplumla ilgili, kamu ile ilgili görevleri, o işi en iyi yapacak, uzmanlaşmış, sahasında başarılı, tecrübe sahibi kişilere tevdi etmek Allah Rasulü'nün sünnetidir, emridir, uygulamasıdır, ahlâkıdır ve adalet anlayışıdır."

Huzur Sohbetleri'nin son halkasında ise 4 Eylül Cumartesi günü teravih namazından sonra TYB Konya Evi bahçesinde Prof.Dr. Mikail Bayram "Toplumsal Yapılanmada Orucun Rolü"nü anlatacak.