Prof. Dr. Sami Güçlü: "Tohumlar fidana durdu."

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin 2016 yılı 11. Etkinliği olan "Gençlerle Necip Fazıl" programı, 28 Mayıs 2016 tarihinde İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonunda gerçekleşti.

Necip Fazıl'ı konuşmanın devrinin başka şair ve mütefekkirlerini konuşmakla aynı şey olmadığını ifade eden Panel Başkanı Atilla Yaramış, onun hayatındaki iniş ve çıkışların, üslubundaki zarafetin ve davasına olan inancının hepimizin hayatında bir yerinin olduğuna dikkat çekti.

TEK BAŞINA BAŞKALDIRI

Panelist gençlerden Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Ayşegül Aytekin "İslami Bir Mücadele Aracı Olarak Necip Fazıl Dergileri" başlıklı bir konuşma yaptı. 1940'lı yılların tek parti dönemi olduğunu vurgulayarak Necip Fazıl'ın o dönemde tek başına sisteme karşı çıkan bir insan olduğunu söyledi.Konuşmasında Büyük Doğu Dergisinin yayım sürecinden de bahseden Aytekin, Büyük Doğu isminin aynı zamanda Necip Fazıl'ın mücadelesinin de adı olduğuna vurgu yaptı.

TİYATRO ve SİNEMA ÖNEMLİ

İkinci panelist Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Hatice Şimşek de "Gözden Kaçan Eserler: Necip Fazıl'ın Tiyatroları" adlı bir konuşma yaptı. N. Fazıl'ın tiyatro eserlerini üslup ve konu bakımından tahlil eden Şimşek, onun Cumhuriyet tarihinin en önemli piyes yazarlarından biri olduğuna dikkat çekti.Konuşmasını, İslami hassasiyeti olan kişilerin tiyatro ve sinemaya artık gereken önemi vermeleri gerektiğini ifade ederek bitirdi.

ALLAH İÇİN SANAT

Diğer konuşmacı Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Hasan Kayabaş ise "Bir Mürit olarak Necip Fazıl" başlıklı bir sunum yaptı. Necip Fazıl'ın 30 yaşında tanıdığı mürşidi Seyyid Abdülhakim Arvasi ile birlikte hayatında meydana gelen derin değişikliklerden bahseden Kayabaş, mürşidini tanıdıktan sonra tüm çalışmalarını İslami çizgiye kaydırdığını ve "Allah için Sanat" anlayışını benimsediğini de söyledi.

BOYALI BASIN

Panelin son konuşmacısı Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Mihriban Acar ise "Necip Fazıl'ın Basın Savunmaları" adlı bir konuşma yaptı."Necip Fazıl'ın büyüklüğü, üstad oluşu, hem Sokrates gibi hâkimler önünde kendini çok iyi ifade etmesi hem de kendini mahkûm eden düzende öldükten sonra bile büyük alaka görmesindendir. "Necip Fazıl, fikir ve sanat adamı olarak adım attığı her alanda muvaffak olmuş, harika izler bırakmış şair, hatip, hikayeci, tiyatro ve biyografi yazarı, tarihçi, gazeteci, mütefekkir olarak benzerine çok az rastlanan çok yönlü bir şahsiyettir.

Ömrünü bir varoluş mücadelesine adamış, hayat denen bu mefhumu bir fikir çilesi üzerine tüketmiş, Anadolu'nun saf, masum, gariban çocuklarına mücadele ruhunu aşılamıştır. Ân'a değil, tüm zamanlara hitap etmiştir..."dedi.

Ayrıca düşünceyi idam ettikleri gerekçesiyle o dönemin merkez basınını "boyalı basın" diye eleştirdiğini de sözlerine ekledi.

TOHUMLAR FİDANA DURDU

Panelistlerin sunumlarının ardından değerlendirme konuşması yapan Eski Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, genç panelistlerin yaşlarının üstünde bir performans gösterdiklerini söyledi. 2013 yılında Konya'da büyük bir organizasyonla gerçekleştirilen Necip Fazıl etkinliklerinde bu şehre bir tohum saçıldığını o tohumların da şimdi fidana durduğunu ifade etti.

Güçlü ayrıca şöhretin zirvesindeki Necip Fazıl'ın tasavvufun etkisiyle zenginlikten fakirliğe, varlıktan yokluğa, aydınlar arasından köylüler arasına geçmeyi tercih ettiğinin altını çizerek hiç kimseyi beğenmeyen bir adamın bir tasavvuf şeyhi/ruh terbiyecisi, bir din adamına bu kadar bağlanmasının kolay kolay izah edilebilecek bir şey olmadığını söyledi.

Yoğun bir katılımla gerçekleşen programa Eski Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülmelik Ötügen, Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, TYB Konya Şubesi Başkan Vekili Prof. Dr. Hayri Erten, Başbakanlık Basın Enformasyon Konya İl Müdürü Cemil Paslı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.