TYB, Sille, sergiler, kitaplar
Geçen hafta bayağı yoğun günler geçirdik. Konferanslar, sohbetler, çınar altı muhabbetleri hayli zamanımızı aldı. Ama bunlar iyi şeylerdendi. Can sıkıcı...
Geçen hafta bayağı yoğun günler geçirdik. Konferanslar, sohbetler, çınar altı muhabbetleri hayli zamanımızı aldı. Ama bunlar iyi şeylerdendi. Can sıkıcı şeyleri buraya dahil etmiyorum.
TYB Konya bahçesi uğrak yerlerimizden. Dolayısıyla burada zevat-ı kiramın sohbetlerine doyum olmaz. Mustafa Arslan ve Ahmet Köseoğlu ağabeylerimle sık sık bir araya geldik. Veciz ve naif sohbetlerde bulunduk. Memleket'in sahibi Adem Alemdar (Kendisi benim gibi Çumralı'dır.) hakikâten bir memleket insanı. Bunun teyidi haddinden fazladır. TYB 'nin müdavimlerinden ve ehl-i muhabbettendir.
Her şey Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü ağabeyimin Mustafa Azılıoğlu abi vasıtasıyla beni Sille'ye davet etmesiyle başlamıştı. Bu davete saat 19.00'da gitmemiz icap ediyordu; ama olağanüstü sebepler zuhuruyla gidişimiz geç vakte uzadı. Geçen Cumartesi Mustafa abime beyan-ı özrümü sundum. Telafisini yerine getireceğimi söyledim.
Dolayısıyla geçen Salı Konya Aydınlar Ocağındaki Sille sohbetine geçikerek gittik. Adem Alemdar hemşerimin aracıyla Ahmet Köseoğlu üstadım ve Adem Alemdar'ın kayınbiraderi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Onur Aladağ ve ehlisohbet Celâl Emiroğlu ile birlikte düştük Sille yollarına. Vardığımızda eski TGRT'nin eski genel müdürü Ramazan Bakkal büyük Türk şairi Yahya Kemal'le bir şeklide görüşen meşhurların üçüncü ağızdan anılarını anlatmaktaydı. Ramazan Bey'e buradan saygılar sunuyorum. Fıkraları da güzeldi Ramazan Bey'in.
Programda TRT sanatçılarından bülbülavaz Nuran Ayaz Hanım da güftesi Yahya Kemal'e ait olan şarkılar söyledi. Yani kısaca bir vakt-i dünya yaşadık o gün. Çıkışta soluğu TYB bahçesinde aldık. Mali müşavirlerin medar-ı iftiharı Celâl Emiroğlu'nun da bulunduğu grubumuz, çınarın altındaki masada toplandı. Gece yarısına kadar anılar, sohbetler gırla gitti. Ben bu olaya çınar altı vakası diyorum. Bu arada bizim Şağban'ın mesleğine de kısa süreli el attım.
Ertesi gün Abdullah Harmancı dostum ile malum çınarın kenarında tefekkür ederken Fatma Ünver ve Keziban Bayık Hanımlar geldi. Gezilerden ve özellikle TYB'nin Eskişehir gezisinden bahsedildi. Gerçi ben bu geziye tez elinden katılamadım. Gidenleri dinledik. Geziyi yazmaya karar vermek için karar alanları dinledik. Hepsi sağ olsunlar.
Ertesi gün İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Abdüssttar Yarar Bey, Fevzi Kaynar abim ve Ahmet Köseoğlu üstadım ile güzel, ilim ve irfan dolu vakitler geçirdik. Bu arada Fevzi abimle daha sık görüşmeye karar verdik.
TYB'nin geçen Cumartesi konuğu Konya milletvekili Sami Güçlü ve Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen'di. Konu Sabahattin Zaim olunca katılım yoğundu. Gerçi her Cumartesi TYB yoğun oluyor ama bu defakinde siyasetle bir şekilde ilgilenenler de gelmişti oraya. İlker Özkan da dinleyiciler arasındaydı. Kısa muhabbetimiz farklı oldu her hâl. Hasan Yörük ve Mustafa Azılıoğlu ile sohbet ederken Mehmet Harmancı dostumuz ihtiyarlayanlar için "Bizim insanımız kocayınca koç olur." deyiverdi. Yüzlerde gülücükler belirdi. Sami Güçlü, Sabahattin Zaim'in seciyesinden, tevazusundan ve özverisinden bahsetti. Böylece hocaların hocası gönüllerde daha da büyüdü.
Zeki Oğuz Bey'in 26. fotoğraf sergisi de vardı TYB'de. Bu fotoğraflara bakarken doğa ile bütünleştim desem doğrudur. Gitmediğim yerlere götürdü beni bu kareler. Bu arada "Toprak ve Gelenek" ile "Taşra ve Gezgin"i de imzaladı Zeki Abi. Teşekkürler sana bizlere Yörükleri unutturmayan gezgin adam.
ÖTEDE
"Ötede" Hüzeyme Yeşim Koçak Hanımefendi'nin son kitabı. Kendisi kitabını "bana da" hediye etme nezaketinde bulundu. Bu denemeler bir harika. Hüzeyme Hanım'ın "Havva Hanım'ın Gamzesi" ve "Ey Ruhum Geldinse Masaya Vur" kitapları da var bende. Tabii imzasız. Bir gün imzalar diye de bekliyorum.
Bu denemeler bir harika dedim ya... İşte yaşayan Türkçe bu. Ömer Seyfeddin'in, Yeni Lisan'ın hasılı bizim Anadolu'nun Türkçesi bu. Yıllardır üzerine kezzap dökülen buna rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmeyen bir Türkçe. Bu Türkçe bizden biri. Okuyanı hemen sarmalayan bir Türkçe. O kadar berrak, o kadar iç açıcı, o kadar hatırlatıcı. Üzerine titrediğimiz, titremek zorunda olduğumuz bu Türkçe ile yazılmış, ipek gibi kelimelerle örülmüş hoş bir üslup. Başka âlemler değil aslında buradakiler. Olması gereken özbeöz âlemler. Hüzeyme Hanım'a saygılar sunar, başarılar dilerim.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.