TYB'de Fıkıh ve Hayat konuşuldu
TYB'de Fıkıh ve Hayat konuşuldu
TYB Konya Şubesi'nin düzenlediği kültürel etkinliklerde konuşan Prof. Dr. Ahmet Yaman, "Fıkıh dinin içindedir ama...
TYB'de Fıkıh ve Hayat konuşuldu
TYB Konya Şubesi'nin düzenlediği kültürel etkinliklerde konuşan Prof. Dr. Ahmet Yaman, "Fıkıh dinin içindedir ama ilahî değildir, beşerîdir. Bu beşerî çalışma dinin çerçevesi içinde cereyan eden bir çalışmadır" dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi tarafından her hafta düzenlenen kültürel etkinliklerin bu haftaki konusu "Fıkıh ve Hayat" oldu. Yrd. Doç. Dr. Murat Ak tarafından hazırlanan programda Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman konuştu. Programa TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu'nun yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Cemil Paslı, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Eğitim Bir-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Ali Fuat Baysal, akademisyenler, yazarlar ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Prof. Dr. Ahmet Yaman, konuşmasının başında "Fıkıh dinin içindedir ama ilahî değildir, beşerîdir. Bu beşerî çalışma dinin çerçevesi içinde cereyan eden bir çalışmadır" dedi. Fıkıh ilmi hakkında bilgiler veren Yaman, "Fıkıh, kelime olarak derin kavrama, ince anlama anlamına gelir. Fıkıh'ı ortaya koyanlar, ilim haline getirenler müçtehitler ve fakihlerdir. Ama onlar da bizim gibi insanlardır. Yani vahiy almayan, İlâhî murakabe altında tasarrufları düzeltilmeyen ama çok iyi yetişmiş, Allah (cc)'ın huzuruna varma endişesini çok derinlerde hissedip de fetva vermemeye, hüküm giydirmemeye azami dikkat eden, çok iyi bir sonuca ulaşmadıkça, kendisi takdir etmedikçe gayret eden insanlardır.Sonuç itibariyle yine de bizim gibi insanların eliyle oluşmuş bir müktesebat, bir mirastan bahsediyoruz. Bugün elimizde bulunan fıkıh mirası her ne kadar kaynakları itibariyle Kitab'a ve Sünnet'e bağlı idiyse de onların büyük ölçüde değerlendirilmesi beşer eliyle olduğu için beşerîdir" diye kaydetti.
YAPILACAK İŞ, MİRASI BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRMEK
Yaman şöyle devam etti: "Fıkıh mirasımızı son tahlilde beşerîdir dediğiniz zaman, yani Cenâb-ı Hakk'ın her bir hükmünü ihtiva ediyor demediğiniz sürece bu içtihatların her birini delil ve kaynak itibariyle, makâsıd-ı şeriaya uygunluk itibariyle ve bir de bugün yaşadığımız hayat kodlarında din ile Müslüman'ın irtibatını ne ölçüde sağladığı konusunda eleştirilere açık olduğu anlamına gelir. Bir sonraki adım ise bu testlerden geçen fıkhî çözümlemeler, fetvalar, mezhep çözümlemeleri, görüşler, hükümler, aslında diğerlerinden bir adım önde demektir. Bugün herhangi bir kanunlaştırma çerçevesi içinde bulunuyorsanız, bir fetva sorumluluğu üstlenmişseniz, ya da kanun koyma yetkisi verilen bir kurulda iseniz ve şu miras içerisinden bize bir hukuk düzeni çıkar gibi bir sorumluluk altına girmişseniz, o zaman yapacağınız iş bu mirası bir bütün halinde değerlendirmek; şeraitin maksatlarına en uygun, delil itibariyle en sağlam ve bugün Müslüman'ı hayata bağlama bakımından en fonksiyonel olan görüşleri seçmelisiniz. Bu zorlu bir süreçtir ve tek bir kişinin yapabileceği bir iş değildir. Bu bir heyet işidir. Bizim fıkıh mirasına bakışımızın en sağlıklı tarzı budur." Program sonunda Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu tarafından konuşmacı Prof. Dr. Ahmet Yaman'a TYB Konya Şubesi adına Katılım Belgesi takdim edildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.