TYB'DE "GÜNÜMÜZDE MÜSLÜMANLARIN DİN TASAVVURU" KONUŞULDU
TYB'DE "GÜNÜMÜZDE MÜSLÜMANLARIN DİN TASAVVURU" KONUŞULDU "Kur'ân, kişiyi kendisiyle ve çevresiyle sorumlu kılar"Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya...
A+A-
TYB'DE "GÜNÜMÜZDE MÜSLÜMANLARIN DİN TASAVVURU" KONUŞULDU
"Kur'ân, kişiyi kendisiyle ve çevresiyle sorumlu kılar"
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin kültürel etkinliklerinden Ramazan Ayı süresince düzenlediği "Ramazan'da Huzur Sohbetleri" nin son programı Cumartesi günü Teravih sonrası TYB Konya Evi bahçesinde gerçekleştirildi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Halit Çalış'ın konuk olduğu programda "Günümüzde Müslümanların Din Tasavvuru" konusu ele alındı.
Her eylemin ve her düşüncenin bir zihniyetin ürünü olduğunun altını çizen ve günümüzdeki din algısının toplum yaşamında daraldığını ve kendi içinde de parçalandığını dile getiren Çalış; bazı ibadetlerin yerine getirilirken bazılarınınsa bir şekilde terk edilebildiğini söyledi. Kuran-ı Kerim'de yazan emirlerin bazılarına uyup bazılarına uymamanın Yüce Kitabı inkâra yol açtığını söyleyen Çalış, böyle davrananları ahrette büyük bir azabın beklediğini belirtti. Bir şahsın namaz vakti geldiği zaman arkadaşına namazı hatırlatması ve namaza davet etmesini, dedikodu(gıybet) yapan arkadaşlarını uyarmasını, o şahsın kendisine yapılmış bir saldırı olarak yorumlayabildiğini ve bu davranışların günümüzdeki din algısına tipik birer örnek teşkil ettiğini söyledi.
"Kurumsallaşma, Bireyi Din'den Soyutlaştırdı ve Sorumsuzlaştırdı."
Dinin kurumsallaşmasının olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçlarının da olabildiğini anlatan Çalış, olumsuz sonuçlarından birini de bireysel olarak yapılan ibadetlerin yozlaşması olarak açıkladı. Günümüz kurban bayramlarında yapılan kurban ibadetinin hem yurtiçi hem de yurtdışında faaliyet gösteren kuruluşlar aracılığı ile yapılmasının yaygınlaştığını bunun da olumsuz sonuçlarının olabildiğini söyledi.
İlahiyatçı Prof.Dr. Halit Çalış; "Liberal felsefenin etkisiyle bireyselcilik anlayışı toplumun hemen her kesimine egemen olmuştur. Müslüman toplumlar bugün en küçüğünden en büyüğüne kadar bu anlayışın tehdidi altındadır. Bu anlayış dini değerleri ve ölçüleri ikinci plana itmiştir.
"Tüketim Kültürünün birer parçasıyız."
Müslümanların tüketim kültürünün birer parçası haline geldiğini söyleyen Çalış sözlerine şöyle devam etti: "Bugün bizler tüketim kültürünün, toplumda görünür olmanın ve reklamcılığın birer ürünleri haline gelmiş durumdayız. Bugün biz tüketim kültürünün birer parçasıyız. Zihin dünyamızın değer algılarında insanın ahlâkî, manevî yüceliğinden daha fazla onun toplumsal statüsünün, giyim-kuşamının, oturduğu mahallenin, bindiği aracın daha fazla etkisi var. Bu çerçevede biz tüketim kültürünün gerektirdiği gibi hayatımızı serbestçe şekillendirirken, saygınlığımızı ve değerlerimizi kaybediyoruz. Yaptıklarımızın israf mı, haram mı, lüks mü, sosyal adaleti zedeleyici mi, dinimizdeki yerinin ne olduğunu göz ardı ediyoruz ve yaptıklarımıza bir biçimde bir meşruiyet gerekçesi üretiriz. Yani kendimizi Kur'ân ve Sünnet'e göre değil, Kur'ân ve Sünnet'i kendi yaşantımıza uydururuz. Dolayısıyla da tüketim kültürünün bir parçası olmaya devam ederiz."
"Kariyer, bugün hemen her şeyin belirleyicisi olmuştur."
İnsanların bir tercihte bulunmaları halinde dinî değerlerin değil, kariyerin ve sosyal statünün etkili olduğunu belirten İlahiyatçı Çalış; "Bugün birçok insanımızın zihin dünyasında ve pratiğinde kariyer uğruna feda edilemeyecek değer neredeyse yok gibidir. Çocuklarımız daha küçük yaşlardan itibaren kariyer hedefleri ile yetiştirilmektedirler. Zihin dünyaları bu şekilde şekillendirilen bireyler de kariyerleri ve sosyal statüleri uğruna dinlerinden ve dinî değerlerden tavizler vererek bir hayat sürmektedirler. Toplumumuzda evlilik yaşı gün geçtikçe yükselmektedir. Evlilik oranları azalmaktadır ve evlenmeler sonrası ayrılmalar çoğalmaktadır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen karamsarlığa kapılmamalıyız. Müslümanlar açısından olması gereken şey; hayatın her ânını, her saniyesini Allah(cc)'a hesap verecek ve O'nun huzuruna çıkacak duygusu ve bilinci içerisinde, bir muhasebe içerisinde yaşamak sorumluluğudur." Dedi.
Programın sonunda günün anısına Prof. Dr. Halit Çalış'a TYB Katılım Belgesini Emekli Kütüphaneci Hasan Yürük takdim etti.
"Kur'ân, kişiyi kendisiyle ve çevresiyle sorumlu kılar"
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin kültürel etkinliklerinden Ramazan Ayı süresince düzenlediği "Ramazan'da Huzur Sohbetleri" nin son programı Cumartesi günü Teravih sonrası TYB Konya Evi bahçesinde gerçekleştirildi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Halit Çalış'ın konuk olduğu programda "Günümüzde Müslümanların Din Tasavvuru" konusu ele alındı.
Her eylemin ve her düşüncenin bir zihniyetin ürünü olduğunun altını çizen ve günümüzdeki din algısının toplum yaşamında daraldığını ve kendi içinde de parçalandığını dile getiren Çalış; bazı ibadetlerin yerine getirilirken bazılarınınsa bir şekilde terk edilebildiğini söyledi. Kuran-ı Kerim'de yazan emirlerin bazılarına uyup bazılarına uymamanın Yüce Kitabı inkâra yol açtığını söyleyen Çalış, böyle davrananları ahrette büyük bir azabın beklediğini belirtti. Bir şahsın namaz vakti geldiği zaman arkadaşına namazı hatırlatması ve namaza davet etmesini, dedikodu(gıybet) yapan arkadaşlarını uyarmasını, o şahsın kendisine yapılmış bir saldırı olarak yorumlayabildiğini ve bu davranışların günümüzdeki din algısına tipik birer örnek teşkil ettiğini söyledi.
"Kurumsallaşma, Bireyi Din'den Soyutlaştırdı ve Sorumsuzlaştırdı."
Dinin kurumsallaşmasının olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçlarının da olabildiğini anlatan Çalış, olumsuz sonuçlarından birini de bireysel olarak yapılan ibadetlerin yozlaşması olarak açıkladı. Günümüz kurban bayramlarında yapılan kurban ibadetinin hem yurtiçi hem de yurtdışında faaliyet gösteren kuruluşlar aracılığı ile yapılmasının yaygınlaştığını bunun da olumsuz sonuçlarının olabildiğini söyledi.
İlahiyatçı Prof.Dr. Halit Çalış; "Liberal felsefenin etkisiyle bireyselcilik anlayışı toplumun hemen her kesimine egemen olmuştur. Müslüman toplumlar bugün en küçüğünden en büyüğüne kadar bu anlayışın tehdidi altındadır. Bu anlayış dini değerleri ve ölçüleri ikinci plana itmiştir.
"Tüketim Kültürünün birer parçasıyız."
Müslümanların tüketim kültürünün birer parçası haline geldiğini söyleyen Çalış sözlerine şöyle devam etti: "Bugün bizler tüketim kültürünün, toplumda görünür olmanın ve reklamcılığın birer ürünleri haline gelmiş durumdayız. Bugün biz tüketim kültürünün birer parçasıyız. Zihin dünyamızın değer algılarında insanın ahlâkî, manevî yüceliğinden daha fazla onun toplumsal statüsünün, giyim-kuşamının, oturduğu mahallenin, bindiği aracın daha fazla etkisi var. Bu çerçevede biz tüketim kültürünün gerektirdiği gibi hayatımızı serbestçe şekillendirirken, saygınlığımızı ve değerlerimizi kaybediyoruz. Yaptıklarımızın israf mı, haram mı, lüks mü, sosyal adaleti zedeleyici mi, dinimizdeki yerinin ne olduğunu göz ardı ediyoruz ve yaptıklarımıza bir biçimde bir meşruiyet gerekçesi üretiriz. Yani kendimizi Kur'ân ve Sünnet'e göre değil, Kur'ân ve Sünnet'i kendi yaşantımıza uydururuz. Dolayısıyla da tüketim kültürünün bir parçası olmaya devam ederiz."
"Kariyer, bugün hemen her şeyin belirleyicisi olmuştur."
İnsanların bir tercihte bulunmaları halinde dinî değerlerin değil, kariyerin ve sosyal statünün etkili olduğunu belirten İlahiyatçı Çalış; "Bugün birçok insanımızın zihin dünyasında ve pratiğinde kariyer uğruna feda edilemeyecek değer neredeyse yok gibidir. Çocuklarımız daha küçük yaşlardan itibaren kariyer hedefleri ile yetiştirilmektedirler. Zihin dünyaları bu şekilde şekillendirilen bireyler de kariyerleri ve sosyal statüleri uğruna dinlerinden ve dinî değerlerden tavizler vererek bir hayat sürmektedirler. Toplumumuzda evlilik yaşı gün geçtikçe yükselmektedir. Evlilik oranları azalmaktadır ve evlenmeler sonrası ayrılmalar çoğalmaktadır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen karamsarlığa kapılmamalıyız. Müslümanlar açısından olması gereken şey; hayatın her ânını, her saniyesini Allah(cc)'a hesap verecek ve O'nun huzuruna çıkacak duygusu ve bilinci içerisinde, bir muhasebe içerisinde yaşamak sorumluluğudur." Dedi.
Programın sonunda günün anısına Prof. Dr. Halit Çalış'a TYB Katılım Belgesini Emekli Kütüphaneci Hasan Yürük takdim etti.
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.