TYB’DE “TÜRKLERİN MİRASI BELGESELİ” KONUŞULDU
Konya Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla bu yılın 33. Programını gerçekleştiren Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, Kültür programlarına...
Konya Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla bu yılın 33. Programını gerçekleştiren Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, Kültür programlarına ara vermeden devam ediliyor.
5000 yıllık bir geçmişe sahip olan Türkleri yok saymanın dünya tarihini yok saymak olacağını, Türk Tarihini çıkarınca elde tarih namına bir şey kalmayacağının biliniyor olmasına rağmen Batının hâlen ısrarla Türk demekten imtina ettiğini söyleyen İbrahim Dıvarcı, Türklerin Mirası Belgeseli çekimlerine başladıklarında çok tarafsız gibi görünen tarihçilerde dahi bu ön yargının olduğunu müşahede ettiklerini söyledi.
Her hafta düzenlenen etkinlikte bu haftanın konuşmacısı İbrahim Dıvarcı, “Türklerin Mirası Belgeseli üzerine” başlığı altında bir konferans verdi.
2004 yılında bu fikri ortaya attığında Konya’da bulunan sivil toplum kuruluşları tarafından büyük destek gördüklerini, özellikle Aydınlar Ocağı, Yazarlar Birliği ve Konya Fikir ve Sanat Adamları Derneği tarafından projenin heyecanla karşılandığını söyleyen İbrahim Dıvarcı, “Projenin olgunlaşması için uzun soluklu bir çalışma yapmak zorunda kaldık. Projeyi elle tutulur hale getirdikten sonra Cumhurbaşkanlığı fonundan faydalanmak için müracaat ettik. Bu müracaat sırasında Konya Milletvekilimiz Ahmet Sorgun’un büyük desteğini gördük. Sayın vekilimiz bütün aşamalarda bizimle birlikte koşturdu. Sonunda Cumhurbaşkanlığı Fonundan destek almayı hak eden 30 proje arasında yer almayı başardık.
Proje Türklerin Tarih Sahnesine çıkması ile başlayıp 1308 yılına kadar olan süreyi içerecek şekilde planlandı. Yaptığımız araştırmada yaklaşık 45 ülkede bu döneme ait eserlerin bulunduğunu veya sergilendiğini tespit ettik. Ancak bazı ön yargılar bizim yavaş ilerlememize vesile oldu. Mesela bir müzede sergilenen bir çini parçası veya her hangi bir tarihi eserin altında 11.yy. İran yazısını görüyoruz. Halbuki bu devirde İran’da hüküm süren Selçuklu hanedanı. Ama ön yargı bunun yazılmasını engelliyor, Türk, Selçuklu, Osmanlı gibi isimleri yazmaktan kaçınıyorlar.” dedi.
Türk Milletinin dünya medeniyetinin kurucu unsurlarından birisi olduğunu, çalışmalarında bunu gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını belirten Dıvarcı, “Kurganlar, daha İran ile tanışmadan bu gün Türkmenistan’da kalan bölgelerde inşa edilen camiler ve diğer eserler Türk mimari ve medeniyetinin en güzel örnekleridir. Sakalar, İskitler, Hunlar, Avarlar, Göktürkler ve diğer Türk Devletleri bu kültüre katkılar yapmışlardır. Biz bunları hazırladığımız bu çalışma ile 16 cilt halinde bütün dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Ama bu defa diğerlerinden farkımız olaya batılı gözle bakmıyor olmamız. Kendi tarihimize kendi gözümüzle bakıyoruz, kendimizi yazıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen bu çalışmaya Vakıfbank, Türk Hava Yolları, Selçuk Üniversitesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Selçuklu Belediyesi destek vermektedir. Bu iş neden Konya’ya kaldı diye bir soru aklınıza gelebilir. Cevap olarak ‘Konya Selçuklunun başkentidir ve Osmanlının kurucu şehridir. Bunu Konya’dan başkası başaramazdı’ derim. Bu işi şöhret olmak için değil görev addederek yapmak önemli. Bu ruh da Konya’da var. Bunu başaracağız, inanıyorum ve azimliyiz…” şeklinde konuştu.
Konuşma sonrasında günün anısına Konya Büyükşehir Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Daire başkanı Ahmet Köseoğlu ve Prof. Dr. Haşim Karpuz tarafından İbrahim Dıvarcı’ya katılım belgesi takdim edildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.