Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi hafta sonunda iki ayrı kültürel etkinliğe imza attı. Önce Selçuk Üniversitesi'nin 40. Yılı münasebetiyle TYB Konya Şubesi ile Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü'nün öğrenci sergisi Konya İl Halk Kütüphanesi'nde açıldı. Sonra da Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk-İslam Sanatları Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sâim Arıtan'ın, 'Türkiye'de Yazma Eserlerin Durumu' Konferansı yoğun ilgiyle izlendi. Serginin açılışına ve konferansa Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Elmas, KTO Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz, SÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Özkafa, Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, Şehir Müze ve Kütüphanesi Müdürü Hasan Yaşar, üniversitelerden hocalar ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

ÖĞRENCİ SERGİSİ AÇILDI

Serginin açılışında konuşan TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, TYB olarak ülke kültür ve sanat hayatına hizmet etmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Selçuk Üniversitesi'nin 40. Yılında açılan serginin anlamına işaret eden Köseoğlu, "Türkiye'nin en seçkin fakülteleri arasında yer alan Güzel Sanatlar Fakültemizi kutluyor, öğrenci arkadaşlarıma ne kadar şanslı olduklarını hatırlatmak istiyorum" dedi. Bölüm Başkanı Fatih Özkafa'nın sergi hakkında verdiği bilginin ardından Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Elmas da sergiye emeği geçenlere teşekkür etti.

AHMET SÂİM ARITAN: YAZMALAR ÇOK ÖNEMLİ

Serginin ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk-İslam Sanatları Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sâim Arıtan'ın, 'Türkiye'de Yazma Eserlerin Durumu' Konferansı'na geçildi. Arıtan, yazma eserlerin ülkelerin en değerli kültür varlıkları arasında yer aldığını belirterek, "Hiçbir yazma eser, basılı eser gibi birbirinin aynısı değildir. Çoğu kez ayrı ayrı kişiler tarafından tek tek yazılarak çoğaltıldıkları için, her biri bazen bilerek bazen de bilmeyerek atlama, ilave veya herhangi bir kelimenin yanlış okunarak yazıya geçirilmesi dolayısıyla farklılık arzeder. Yazma eserlere batıda kullanılış şekliyle yanlış olarak 'el yazması' denilmektedir. Güzel Sanatlar Fakültelerinin adı bile bir zamanlar 'Geleneksel Türk El Sanatları' iken 2011 yılında bölüm isminden 'el' tabiri kaldırılmıştır" dedi.

YAZMA ESERLERİN DURUMU NASIL?

Türkiye'de 1 milyon civarında yazma eser bulunduğunu, Konya Yazma Eserler Kütüphanesi'nin bu alanda örnek hizmetleri olduğunu kaydeden Arıtan, çoğu nadir ve yazma eserlerin durumunun ise çok iç açıcı olmadığını söyledi. Arıtan şöyle devam etti: 1 milyona yakın yazma eseri restore edecek, patolojisini yapacak, cildini tamir edecek kaç kişi var dersiniz? Bu rakam son tespitlerimize göre 50 kişi civarındadır. Bunlar da İstanbul Süleymaniye, Konya Bölge Yazma Eserler ve Bursa Eynebey Yazma Eserler Kütüphanesi'nde görev yapmaktalar. Bunların büyük kısmı da taşeron firma marifetiyle ve düşük ücretle kadrosuz olarak çalışmaktalar.

UYGUN OLMAYAN UYGULAMALAR VAR

Kitap Şifahanesi ve Arşiv Daire Başkanlığı'nın sitesindeki konservasyon çalışmaları incelendiğinde bazı eserlerin klasik tekniklere uymayan şekilde restore edildiğine rastladıklarını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Sâim Arıtan, "Bugün şifahanedeki kitap tamirleri restorasyondan çok restitüsyon anlayışıyla yapılmaktadır. Hatalar zincirini devam ettirip eserleri tamir ederken ona zarar verici uygulamalardan hemen vazgeçip Türkiye'nin saygın cilt ustaları olan İslam Seçen, Mehmet Ali Kunduracıoğlu, Betül Oral ve diğerleri kurulacak bir ilmî heyetin içinde yer almalı, başkanlığını İslam Seçen'in yapacağı bu heyetin raporu ve onayı ile eserlerin restorasyonu yapılmalıdır" diye konuştu. Programın sonunda TYB adına Prof. Dr. Ahmet Sâim Arıtan'a TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu ve Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin tarafından çiçek çerçeveli fotoğraf hediye edildi.