Konya'dan 30 kişiden oluşan bir şair yazar,gazeteci kafilesi ile Urfa'da bu yıl ikincisi düzenlenecek olan" Şiirini kalbi balıklı gölde atıyor " isimli şiir şölenine katılmak için 20/06/2008 tarihinde yola çıktık.21/06/2008 günü saat 8.30 'daki Balıklıgöl Anfi Tiyatrodaki Şiiri sölenine Konya'dan katılan şairler:Ahmet AKA,M.Ali KÖSEOĞLU,Ahmet EFE,M.Akif KURUÇAY,Dr:İbrahim DEMİRCİ,Prof.Dr:Nazmi ZENGİN, Urfa'dan katılan şairler: Mehmet KURTOĞLU,Nejdet KARASEVDA,Eyüp AZLAL,Mehmet HABİPOĞLU idi.
Aynı gün 21.45 de Türkiye -Hırvatistan çeyrek final eleme maçı vardı.Bu maçı Karapınar da bir benzin istasyonunda izledik .normal süre berabere bitti.Biz de tekrar yola koyulduk.Maçı radyodan dinliyoruz.,biz iyi oynuyoruz fakat gol yok.Maç bitti gözü ile bakılırken 119. dakikada yenen gol bütün umutları bitirdi derken uzatmalarda kaleci Rüştü'nün uzun degajını değerlendiren Semih'in golü geldi ve heyecan tekrar başladı.

1-1.penaltılara geçildi. Penaltıların ilk ikisi çok heyecanlı idi.Onların kaçırması ve Rüştü'nün bir penaltıyı kurtarması maçın kaderini belirlemişti. 4-2 galiptik ve yarı finale çıkmıştık.Otobüsümüzde sevinç ve çığlıktan geçilmiyordu. Fotbola ilgi göstermeyen arkadaşlarımız bile buna kayıtsız kalmadılar ,onlarda bu sevince ortak oldular. Gece saat 0.30 olmuştu . Bu sevinç ve mutluluk ikliminde Urfa gezimiz başlamıştı.sabah 7.30 sularında Urfa öğretmen evine gelmiş ve Urfanın bildiğimiz geri kalmış bir şehir görüntüsü olmadığını görünce çok sevinmiş ve şehir hakkındaki düşüncelerimiz daha berrak hale gelmişti.

Urfa peygamberler şehri ve büyük bir tarihi kültür mirasa sahip. Eski Urfa'nın taş binaları,dar sokakları,mescit ve külliyeleri,kervan sarayları,halen kullanılan çarşı ve hanları,kale duvarları,su kanalları,isot ve yağ üretilen imalathaneler,keçe,kilim,bez dokuyan atölyeler
Celal Ülgen'ini Zilan şiirinden bir dörtlük Urfa sokaklarını nasıl tasvir etmiş bir bakalım:
Bir gözlerin görmüşem ceylan kimin
Vurulmuşam.
Sen gülmüş geçmişsen Zilan...
Daracık köçelere sığmamış sevdam
Seni Halilrahman'a sormuşam Anzılha'da
Urfa kalasında Nemrut köşküne adın kazımışam
Sen gülmüş geçmişsen Zilan
Tam bir kültür ve otantik sanat ve zanaat merkezi halinde orada duruyor.Ben buradan UNESCO Türkiye yetkililerine sesleniyorum:Bu şehri koruma altına almak ,tarihi şehirler halkasına katmak için ne gerekiyorsa yapabilirsiniz bu şehir sizi hiç unutmaz.Urfa birçok bitki ve yöreye has gıda maddelerinin üretildiği bir şehrimizdir.Özellikle çam fıstığı,narı,üzümü,zeytini,sade yağ, kendi adıyla anılan Urfa peyniri,lahmacunu,kebabını örnek verebiliriz. Urfa şehir merkezi 500 bin köy ve kasabalarla bu rakam 1.5 milyon nüfusa ulaşıyor.Yılda 75 bin çocuk doğuyor. Çok büyük bir rakam.bu nüfus artışına hiçbir ekonomik sistem dayanamaz. Urfa ismi ile ilgili rivayetler muhtelif olup,Osmanlı döneminde Arapçadan gelen kurtuluş anlamına gelen Ruha,Cumhuriyet döneminde Urfa olarak söyleniyor ve öylece kalıyor.
Urfa'da bu gün yayınlanan 22 yerel gazete var.Urfa'da bölgedeki diğer büyük şehirler ve İstanbul Ankara İzmir gibi ülkenin büyük metropolleri ile sıkı bağları var. Şehir büyük göç almakta ve bunun getirdiği sorunlar mevcut. Şehrin temizliği ve bakımı hiç de fena değil.Urfa'da 7 peygamber ve nebi yaşamış.birçok evliya. Urfa yazarlar birliğinin 40 üyesi var.Mehmet Kurtoğlu genç yaşına rağmen yayınlanmış 5 tane itabı var.
Urfa ,GAP ın merkezi ve aynı zamanda bir kültür ve sanat şehri.Gidip görmenizi tavsiye ederim.Gezip,görmeden fikir sahibi olmayın.