YATUKLUĞA HARP İLAN EDENLER ..
Bizler, Orta Asya'dan çıkıp Anadolu'yu, Balkanları fethedip, Avrupa içlerine kadar uzanıp, yurtlar edinen bir ceddin bugünkü temsilcileriyiz. Bizlerin önemli bir kesimi değişik sebeplerden "Yatukluk" hastalığına düçar olup akmayan sular gibi yosun tutmuş durumda. Allah'tan milletimizin içinde atalarının yolundan ayrılmayan kahramanlar da çok.
Bendeniz hem "Yatukluk" hem de başka sebeplerden naşi pek fazla dışarıya çıkmıyorum. Geçen cumartesi bir iş için çarşıya çıkınca Yazarlar Birliğine uğradım. Başkan Ahmet Bey ve birkaç arkadaşla biraz hasbihal ettik. Sohbetten kalkıp giderken Ahmet Bey bendenize, benim kaza ve köy hemşehrim (Hadım, Dülgerler) olan Kamil Uğurlu Bey'in kısa hayat hikayesini anlatan 'Kuş Misali' adlı kitabını hediye etti. Yazarın hem hemşehrim olması, hem de (babamın ara sıra bize söylediğine göre) dedelerimizin tanış ve ahbap olması kitaba olan ilgimi attırdı. Bu sebeplerden dolayı kitabı birkaç saat içinde bitirdim. Dülgerler ile Yeni Konak birbirlerine çok yakındır.
DÜLGERLER KARAMAN KONYA DÜNYA
Dülgerler Köyü bir kartal yuvası gibi Yer Köprü şelalesinin üstündeki yamaca kurulup oturmuş, arkasını Toroslara dayamış, yönünü Konya'ya çevirmiş, Göksu Vadisini ve vadinin iki yanındaki yüksek tepeleri seyredip duran bilge ve güçlü bir dede gibidir. Kamil Bey'in, ilginç, renkli, zengin, başarılı hayat hikayesi bu köyde başlıyor. İnsanımızın çoğu bir alanda bile başarılı olamazken, Kamil Bey maşallah üç beş alanda başarı elde etmiş nadir kıymetlerden biri. Hem mimar, hem hoca, hem gezgin, hem yazar, hem bürokrat, hem şair... Hem belediye başkanlığı yapmış, hem TOKİ başkanlığı. Hem kendi şahsi işlerinde büyük işler yapmış hem de devlette büyük projelerde vazife yüklenmiş.
KITALAR ÜLKELER
Kitapta, Avrupa'dan Amerika'ya Asya'dan Afrika'ya 4 kıtayı vazife icabı gezmiş bir insanın dopdolu hayatına şahit oluyorsunuz. Yazar, kitabın bazı sayfalarında Selçuk Üniversitesinde yaptıklarını anlatırken, başka sayfalarında aile şirketi olarak büyük müteahhitlik projelerini dile getiriyor. Kamil Bey bir bakıyorsunuz Makedonya'da şair olarak şiir okuyor, bir bakıyorsunuz Türk Tarihine hizmet için Moğol Steplerinde yarı aç yarı tok çalışmalar yapıyor. Bir bakıyorsunuz Azerbaycan da Bil Clinton'ın kaldığı suit oda da konaklıyor, bir bakıyorsunuz Polonya'da, parasını, çantasını çaldırıp perişan oluyor.
'Kuş Misali'nde' şiirler var, anılar var, hikayeler var, zaferler ve hüzünler var. Demirel var, Türkeş var, Veysel Eroğlu var, Halil İnalcık var, Ahmet Kabaklı, Agah Oktay Güner, Ali Talip Özdemir, Samiha Ayverdi, Müjgan Cunbur, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti, MHP var...
Kitapta benim en çok dikkatimi çeken sahifeler ise Kamil Bey'in S.Ü de görevli iken Konya'ya mühendislik okumaya gelen öğrencileri (benim de öğretmen olarak yapmaya çalıştığım gibi) alıp önce Konya'yı gezdirip onlara Konya'yı ve tarihi mekanları tanıttığı sayfalar. Mesela onlara / öğrencilere İnce Minareyi ve Karatay Medresesini gezdirip, cedlerinin asırlar önce ne kadar değerli eserlere imza attıklarını anlatmaları muhteşem bir eylem. Kitabın o satırlarından bir kaç cümle; "...İnce Minareli Medresenin kapısının önünden artık soğuk bir komşu gibi selamlaşmadan geçmeyeceklerdi. Muhteşem işlenmiş taş kapının ardında kendisinin farkında olabilecek bir dost bir akraba bir tanıdık bekleyen tarihi kapıyı şefkatli bir anne kolu gibi kucaklayan Hazreti Sure-i Yasin'in ve Hz Sure-i Feth'in farkında olacaklardı..." Mimarlık alanında, şehircilik üzerine, hatıra türünde, şiir alanında bir çok kitaba ve makaleye imza atan, beş yıl Karaman Belediye başkanlığı yapan Kamil Uğurlu Bey'in bu kitabını okuyunca gençlere örnek olmak nasıl olunurmuş onu anladım. Hayatı dopdolu yaşayan bu Anadolu insanı hepimize örnek olmalı. Bir Konyalı, bir Hadimli, bir Aladağlı olarak kendisi ile gurur duydum. Rabbim onunla birlikte cümlemize iki cihan saadeti versin.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.